Alice Cooper’e Hamburg „Mad House“da rastlamıştım

Tarih:

Zannedersem 80 li yılların başlarıydı. „New wave“ daha yeni, yeni atağa başlıyordu o dönem. „Mad House“a 70km uzaklıktaki başka bir Diskothekte müzik yapmama rağmen paydos sonrası 2-3 saatliğinede olsa mutlaka uğradığım „Mad House“ tam adına laik bir mekandı.

2nci Dünya harbinden kalma bu sığınağın içindeki, ve her senede yenilenen Müzik sistemi ve Akustik ortamı ile insanları öyle büyülüyorduki, sabahları saat 06.00 da içerde temizlik için kullanılan 100 lerce watt gücünde floresan lambaları yakılmazsa, kimsede kolay, kolay orayı terk etmezdi.

Yine bir gün, içeri daldığımda! Tuvaletlere gitmiştim, orada beyaz takım elbiseli benden 10-15cm küçük kısa boylu birisinin oraya buraya sallanarak pantalonunun fermuarını kapatmaya çalıştığını gördüm. Bir ara bakıştık gülümsedi! Allah allah dedim içimden ’simasıda hiç yabancı gelmiyor‘ diye. Saatler sonra onu tekrar bir masada dağılmış otogramlar içinde görünce! Bende jeton düştü… Ja bu bizim „Alice“ değilmi? Seneler önce Lübeck şehrinde müzik yaptığım bir dıskotekte, bu adamın fanları beni deli ederlerdi! Yok,şunu çal, bunu çal herparçasını çal diye.

Şimdi oturmuştu o masaya sanki otogram vermek istiyorduda, kimse onunla ilgilenmiyordu. Herhalde yakınlarda biryerde konser verdide, sonrasıda doğal olarak geldi buraya takılıyor izlenimi vermişti bizde.

Mutlaka! Onu kimsede uyarmamıştı Oğlum Alice bak!“ MadHouse öyle diğer mekanlara benzemez, oranın müşteriler değişik Tipler, öyle otogram falan değil seni bile tanımayabilirler diye. Bu gerçektende böyleydi! MadHouse un hemen karşısında MusikHalle konser salonu bulunuyordu. Bir çok ünlü müzisyen konser sonrası gelip takılırdı, ve kimsede onlarla pek ilgilenmezdi. Bu ilgisizlik tam bir „Cool“ olayı idi.

MadHouse! Öyle bir mekandıki „Meat Loaf“ın bir konser sonrası gelipte barın arka tarafına öylesine geçip zevkle 4 saat bardakları yıkadığı, tam anlamı ile bir „Deliler Evi“ idi.

Değişik insanların yanısıra, orada işittiğiniz müziği kolay, kolay başka bir yerdede işitemezdiniz. MadHouse un demirbaş DJ si Axel den, birşekilde zoraki satın aldığım LP ler bugün o günkü değerinin çok çok üstünde. Axel’in müzik bilgisi beni „New wave“ dönemine kadar epeyi etkilemiş ve yönlendirmiştir.

MadHouse! Hakkında kitaplar yazılabilir. Hamburg ve çevresinde tam bir „Kult“ olmuştur.

Başka bir blog yazım için bazı bilgiler araştırırken, karşıma „Alice Cooper“ çıktı, ve Türkiye’dede bunca yıl sonrası böyle büyük bir hayran kitlesi oluşmuş olduğuna şaşırdım açıkcası! Ve böylelikle bu blogu yazmaya karar verdim, çünkü onun ismini duyduğumda veya okuduğumda, hemen MadHouse da onun o WC deki hali ile otogramlarla dolu masadaki oturuşu canlanıyor beynimde.

Alice Cooper

Son zamanlarda ise ününe‚Tokio Hotel‘ şarkıcısı ‚Bill Kaulitz‘ ile çıktığı TV Reklamlarında ün katıyor. Bu jenerasyon kolay kolay gitmez 🙂

Schreibe einen Kommentar