DJ ler, Maxi Disco Singles, LPs ve Mp3 hakkında!

Tarih:

1980 li yılların başında, Maxi Disco Singles denilen plaklar piyasaya daha yeni çıkmıştı! Umumiyetle üzerlerinde 2-3-4 parçadan ibaret, çoğunlukla 45 devirde çalınırlardı. Avrupada daha basılmadan önce, birşekilde bunları Import olarak Almanya’ya sokan Hamburg’ta „Soul City“ adı altında küçük bir Plak dükkanı işleten Amerikalı siyah bir arkadaşım ( Karl ) vardı. Onun dükkanında zaten adı üstünde! (Soul) tarzında nadir, başka yerde kolay kolay bulunamayan parçaları bulmak mümkündü.

Ne olduysa NewYork’ta açılan „Studio 54“ diskothekin açılışından sonra bu Maxi Disco Singlesler patlak verdi. Çok iyi hatırlıyorum, aynı zamandada meşhur „Saturday Night Fever“ zamanıydı. „Karl“ her ay, 1-2 defa 200-300 adet çeşitli, piyasaya henüz yeni çıkmışları! Ya kendisi getirir, yada o zamanlar Pop Mekkesi diye anılan Londra üzerinden kendisine postalatırdı.

Posta gelmeden 1-2 gün önceden, belirli Dj lere telefonla, şu şu saatte diye bildirilir, bazıları 500km mesafeden gelirdi. Ben bu konuda biraz daha şanşlı idim, yalnızca 68km yol katetmem gerekiyordu. „Soul City“de toplanıldığında, 10-15 DJ orada çalışan „Katja“nın önüne dizilir, Mikserin arkasında DJlik yapan Katja! Kısa kısa Maxi Sıngleri çalar, ve Djlerden ilk parmağını kaldıranlar o Maxilere sahip olurdu. Nitekim! çoğunlukla bir parçadan 5-10 adet geldiğinden, diğer DJler eli boş giderlerdi. Hatta bazılarından yalnız 2-3 adet geldiği bile olurdu, Katja’yı biraz daha iyi tanıdığımdan, bana belirli bir işaret ile o nadir parçaları belirtirdi! Bende parmağını kaldıran ilk kişi olurdum torpilli olarak!

Evet tam böyle bir dönem idi! Böyle bir savaş verirdik, kendi aramızda. O Maxilere sahip olan DJler kesinlikle bulundukları bölgede, başka Diskolarda o parçaların çalınmadığını bilirlerdi. Kaldıki öyle hemen, parmak kaldırıpta her parçaya sahip olmakta, bazen ters tepebilirdi! Eve gidipte o parçayı tekrar dinlediğimizde! Katja’nın Pikapın iğnesini indiripte kısa dinlettiği yalnız, o bölümün iyi olduğunu, gerisinin sıkıcı olduğunu fark ettiğinizde, iş işten geçmiş olurdu. Bunun için! Mutlaka birazda! ‚Müzik Feeling‘i denilen şeyin kendinizde olması şart idi. Sonuçta daha önce hiç duymadığınız, bir Maxi alıyorsunuz! 5-6-9 ay sonra belki? Bilboard Chartsta listeyi, tırmanıyor, (tabiiki gazete şeklinde o zaman) MTV falan yok. Birde her DJ nin Bilboardu mutlaka tanıması şart diyede birşey yok. Çünkü o Chart Amerika’ya mahsus bir olay, ama içinizde kıpır, kıpır Soul var ise! O zaman Bilboardu mutlaka tanırsınız ! …Nerdeee o zamanlar Avrupada Soul?

Zaten „Soul Cıty“ kendi kendine tam bir İnsider ortamıydı. Alt katında bir bilardo salonu bulunan, ve sık sık „Boney M“ topluluğununda  ve „Carl Douglas“ın takıldığı hoş bir mekandı.

Zamanla Avrupa’dada Maxi Disco Singles dönemi başladı. Hemen hemen her Hit parçanın bir Maxisi piyasaya çıkmaya başladı, çoğunlukla normal versiyonundan değişik olmakla birlikte, ses kalitesi bakımındanda çok daha iyi oldukları kesindi.

Bizler! Böyle bir dönemin çoçukları olarak! İlk CDler piyasaya çıktığında burun kıvırdık, bizlere çok ama çok digital geldi, sanki dahada alışamadık, kaldıki Mp3 lere herhalde hiç alışamayacağız.

swf flash yok

Bugünkü yetenekli DJler farklılıklarını başka türlü ortaya koymaktalar, ilk etapta ellerinde „Traktor Dj Studio“ gibi muhteşem bir yazılım var. Bununla yetinmeyip ister „Acid Pro“ ister „Reason“ ister „Ableton Live“, (Bu programla neler yapılabileceğini buradaçok güzel bir şekilde gösteriliyor.)  yada „Cubase“ vs.gibi programlarla müzik yapanlara tabiiki, artık Diskjockey yerine Prodüktör demek daha çok yerinde olur.

The Traktor Kontrol S4 DJ System in Action

FONG FONG / HOME SWEET HOME

Vand Vand (R-Ash & Silent) – SWAMS Concept By Scratch Science

C2C – DMC DJ team World Champions

>Geleceğin DJ si

Schreibe einen Kommentar